Yılmaz Güney
  YILMAZ GÜNEY KATİL MI, YOKSA KURBAN MI
 
img293/599/kurbanoz4.jpg


YILMAZ GÜNEY KATİL Mİ, YOKSA KURBAN MI

BUNDAN TAM 33 YIL ÖNCE 13 EYLÜL'DE ADANA'NIN KÜÇÜK BİR İLÇESİ OLAN YUMURTALIKTA BİR HAKİM ÖLDÜRÜLDÜ. CİNAYETİN SANIĞI İSE TÜRK SİNEMASININ ÇİRKİN KRALI YILMAZ GÜNEYDİ. AMA AKILLARDA TEK BİR SORU VARDI. YILMAZ GÜNEY GERÇEKTEN HAKİM SEFA MUTLU'YU ÖLDÜRDÜ MÜ !!!

13 Eylül 1974. Adananın Yumurtalık ilçesinde film çekimi için bulunan Yılmaz Güney, sahil gazinosunda karısı Fatoş Güney, Adana belediye başkanı Ege Bagatur ve film ekibiyle oturmaktaydılar. Yan masada ise ilçe hakimi Sefa Mutlu bulunmakta idi. Nasıl Ateş ile barut bir arada bulunmazsa, Kanunlara sığmayan bir adam ile bir kanun adamı'da aynı yerde olamazdı. Hakimin olduğu masadan Yılmaz Güney'in olduğu masaya doğru sataşmalar başladı. O gecenin tanıklarından ve filmin oyuncularından biri olan Ayşe Emel Mesci'nin polisteki ifadesine göre hakim Sefa Mutlu "Benden başka kral varsa, anasını avradını.....O kralsa ben imparatorum" diye laf atmıştı. Güney'in asistanı Ali Özgentürk'e göre ise hakimin masasından birkaç kişi Güney'in üzerine doğru yürümüşler, o da onları durdurmak için havaya iki üç el ateş etmişti. Bu itişme kakışma sırasında sağ elinin orta parmağına isabet eden tabanca mermisiyle yaralanan Güney'in asistanı Şerif Gören de ifadesinde şöyle diyordu."İki üç kişi üzerine yürüyünce Yılmaz birden ayağa kalktı. Elinde bir tabanca vardı. Hadise olmasın diye hemen üzerine gittim, tabancayı aldım. Bu sırada farkında değilim bir veya iki defa silah patladı ve parmağımdan yaralanmıştım. Parmağımdaki yara, tabancayı Yılmaz'ın elinden alırken meydana geldi."

TANIKLARIN İFADELERİ ÇELİŞKİLERLE DOLU
Gerçekte olay hayli karışıktı. Görgü tanıklarının ifadeleri farklı idi. Kimi Güney'in elinde tabanca görmediğini söylerken, kimi de gördüğünü iddia ediyordu. Öldürülen hakimin eşi Nuran Mutlu "Eşim Yılmaz'ın elinden tabancayı almak istedi. Yılmaz sol ayağı ile vurunca eşim yere düştü. Eşim sandalyeyi yerden alıp kendini müdafaa etmek istedi ve Yılmaz da o sırada ateş etti ve eşim yere düştü" diye ifade verirken, bu kez ortaya Güney'in yeğeni Abdullah Pütün ortaya çıkıp "Hakimi ben öldürdüm" diyordu. Olayı bir de Yılmaz Güney'in kendi ağzından dinleyelim."Endişe adlı filmin çekimleri için Adana'nın yumurtalık ilçesinde idik.Olay, filme başladığımın birinci günü akşamı oldu. Tesadüf değil. O günün akşamı ekibimle beraber bir lokantada oranın hakimi olduğunu daha sonra öğrendiğimiz adamın gelmesi, orada birtakım kışkırtıcı olaylara girmesi bir kavgaya yol açtı, bu kavga içersinde hakimin öldürülme olayı oldu. Gerek Türkiye'de gerek Dünya kamuoyuna yansıdığı gibi Hakim'i benim öldürdüğüm konusunda iddialar öne sürüldü. Orada bulunan benim arkadaşlarım dışındaki görgü tanıklarından 40 kişiden 39 kişinin söyledikleri ile bir kişinin söyledikleri arasında fark var. Hakimin karısı bile esas itibariyle daha sonra yaptığı açıklamada bu işi açıklamak gerektiğini fakat korktuğunu belirtti. Ve olay sırasında daha sonra öldürülen yeğenimin yaptığı olay bana mal edildi. Ve ben bundan 19 yıl hapse mahkum oldum." Yılmaz Güney'in mahkum olmadan önce mahkemede söylediği sözler ise oldukça dikkat çekici."İnanıyorum ki Hakim Sefa Mutlu'yu benim vurmadığımı sizlerde biliyorsunuz...Fakat eliniz mecburdur...Bu koşullarda objektif davranmanız mümkün olmayacaktır. Bu karşılaştığım ilk haksızlık değildir. Son haksızlıkta olmayacaktır. Saygılarımla...."

YILMAZ GÜNEY VE YASAKLI GEÇMİŞİ

1955            :İstanbulda "ON ÜÇ" adlı bir dergide ki bir yazısı yüzünden hakkında dava açıldı. Yazdığı yazının ismi ise"ÜÇ BİLİNMEYENLİ EŞİTSİZLİK SİSTEMİ" idi.
1957            :İstanbul'a İktisat fakültesinde öğrenim görmek amacıyla geldi.Bu arada süren dava sonuçlanmış 7,5 yıl ağır hapis, 2,5 yıl sürgün cezasına çarptırıldı. Dava temyize gitti.
Mayıs 1961         :Temyize giden dava sonuçlandı ve 1,5 yıl ağır hapis ve 6 ay sürgün cezasına çarptırıldı. Ömür boyu kamu haklarından yoksun bırakıldı.
1962            :Hapis cezası biten Güney, Konya'ya 6 Aylık sürgün cezasını çekmeye gitti.
1971            :12 Mart muhtırasından sonra birçok aydın gibi o da gözaltına alındı.Nevşehir'e 3 aylık sürgün cezasına gönderildi.
16 Mart 1972     evrimcilere para yardımı ettiği gerekçesi ile tutuklandı. Mahkeme sonucu 10 yıl ağır hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı.
1974            :Ecevit'in genel affı ile serbest bırakıldı.
13 Eylül 1974     :Adananın Yumurtalık ilçesi hakimi Sefa Mutlu'yu öldürmek suçundan tutuklandı.19 yıla mahkum oldu.
9 Ekim 1981         :Isparta yarı açık cezaevinden izinli olarak çıktı.
16 Ekim1981         :Yılmaz Güney'in Fransa'ya kaçtığı öğrenildi.
16 Mayıs1982     :Türkiye, Yılmaz Güney'in iadesi için Fransa'ya nota verildi.
26 Ekim 1982         :Yılmaz Güney vatandaşlıktan çıkarıldı.
9 Eylül 1984         :Fransa'da ülkesinden binlerce kilometre uzakta kansere yenik düştü.

Yılmaz Güney hayatının 12 yılını cezaevinde ve sürgünde geçirdi. 15 cezaevi gördü. Yılmaz Güney Fransada iken Türkiyede sonuçlanan davalarda toplam cezası 100 yılı aşıyordu.

YILMAZ GÜNEY VE SİNEMA
1 Nisan 1937         :Yılmaz Pütün olarak Adana'nın Yenice köyünde doğdu.
1954            : Lise ikinci sınıfta iken 7 lira yevmiye ile And film'in pursantaj(film dağıtım) memurluğu görevine getirildi.Bu sayede birçok güneydoğu ilini gezmiştir.
1955            : Lise yıllarında "DORUK" isimli bir sanat dergisi çıkardı.
1955            : İstanbul ünv. iktisat fakültesine kayıt oldu ve Atıf Yılmazla tanıştı.
1958-1961        : Bu vatanın çocukları, Alageyik, Karacaoğlanın kara sevdası, Tütün zamanı, Ölüm perdesi, Dolandırıcılar şahı, Kızıl vazo, Seni kaybedersem,Tatlı bela gibi filmlerde senaryocu, yönetmen ve yönetmen yardımcısı olarak görev aldı.
1963-1972        : Bu dönemde hepsi başrolde olmak üzere 100 filmde rol aldı.
1970            : Askerlik dönüşü, bir çok film eleştirmenince tüm zamanların en iyi Türk filmi olarak kabul edilen, UMUT'u çekti.
1974            : Çekimleri sırasında hapse girdiği ENDİŞE filmi Şerif Gören tarafından tamamlandı.
1975            : Burjuvazinin hazin çöküşünü anlattığı ARKADAŞ filmini çevirdi.
1978            : Senaryosunu yazdığı çağdaş bir Türk destanı olan SÜRÜ filmi Zeki Ökten tarafından çekildi.
1982            : Yine hapiste iken senaryosunu yazdığı YOL filmi Şerif Gören tarafından çekilir.Yol filmi Cannes film festivalinde Altın Palmiye ödülünü aldı.
1983            : Ölmeden önceki son filmi olan DUVAR'ı(LE MUR) çekti.

Yılmaz Güney 104 Filmde başrol oynadı.24 filmi kendi yönetti. 50 filmin senaryosunu yazdı, 6 filmin senaryosuna yardım etti. Tüm bunları topladığımız zaman Yılmaz Güney'in emeği geçtiği toplam 111 film bulunmaktadır.Türk sinemasına 1958-1983 arasında çeyrek yüzyıl katkıda bulunmuştur.

ONUN HAKKINDA NE DEDİLER
Onat Kutlar "Adananın Yenice kasabasından tozlu ayakkabıları, uzun bacakları, bir yana eğilmiş hem gülümseyen, hem hırçın, hem isyancı yüzü ile çıkıp uzun, çetin, yer yer acılar ve kanlı anılar, yer yer zafer çelenkleri ile dolu yollardan geçerek taa Paris'e ulaşan ve orada serüvenini noktalayan Yılmaz Güney'in yaşamı, onurlu bir direncin tarihidir."
Elia Kazan "Tanımadığım ama hayran olduğum bir sanatçı"
Emir kusturica " Çok önemli bir sinema adamıydı Güney. Son 20 yılın Tarkovski ile birlikte en önemli sinemacısı."

Faydalanılan kaynaklar
*    Bütün filmleri ile Yılmaz Güney.Afa sinema.Agah ÖZGÜÇ.
*    Türk sinemasında intiharlar ve cinayetler dosyası.Vizyon. Agah ÖZGÜÇ.
*    İnsan, Militan ve sanatçı. Güney filmcilik. Yılmaz güneyin kendi anıları.

Erhan IŞIK
 
  Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol